Su, biz insanların insanlık tarihinden günümüze kadar
kullandığı ve tüm canlıların ihtiyaç duyduğu önemli bir kaynak. Doğa tarihinin
başlangıcından bu yana yer kürede bulunmakta, dolayısıyla yer kürenin de
varoluşu suya dayanmaktadır.
Dünyadaki ilk topluluklar suyun varlığına paralel olarak
yerleşim yerlerini seçtiler. Yerleşik hayata geçişin temelinde ise su
bulunmaktaydı. İlk yerleşik topluluklar su kaynaklarına yakın yerlerde var oldu
ve suya sahip olan topluluklar varlıklı sayılıyordu.
Suyun kuşku götürmez önemi düşünüldüğünde suyun ilk
uygarlıkların ortaya çıkışında çok önemli bir rol oynadığı da kesin. İlk
kentler Güney Mezopotamya’da düzen ve karmaşa içerisinde binlerce kişinin
yaşadığı, kaynaklar ve bu kaynakların sınırlarının çok belirgin olduğu bir
bölgede ortaya çıktı.
Su, kalabalık toplulukların bir arada yaşayabilmesinin
temel koşullarından biri. Sürekli genişleyen, kaynak tüketen ve ihtiyaçlarını
karşılamak durumunda olan kentler suya muhtaç, ancak temiz ve sağlıklı suyun
elde edilebilmesi kolay değil.
Su israfını önlemek ve sağlıklı su tüketimi için en etkili
yöntemlerden biri su arıtma sistemleridir. Yeni bir teknoloji gibi görünse de
suyun arıtılması M.Ö. 2000’li yıllara dayanır. Geçmişte temiz su arayışından
kaynaklı ortaya çıkan suyun arıtılması M.Ö. Mısır medeniyetlerinde suyun
bulanıklığını ve kokusunu azaltmak amacıyla kullanılmıştır.
İnsanlık moringa ağacının tohumlarını kullanarak başladığı
su arıtma serüvenine suyu kum ve çakıl taşından geçirerek katı maddelerden
ayırarak devam etmiştir. Bu işlemler suyun daha berrak görünmesini sağlasa da
kimyasal anlamda bir temizlik sağlamamıştır. Bu işlemlerden umduğu sonucu
alamayan insanoğlu bir de suyu kaynatarak arıtmayı denemiştir. Ancak suyu uzun
süre kaynatmak içerisindeki diğer gazların salınımına sebep olduğu için suda
kokuyu arttırmıştır.
Roma’da M.Ö 300 - 200 yıllarında su ihtiyacını
karşılamak için su kemerleri inşaa edilmiş ve suyun daha yüksek noktalara
taşınması için Arşimet su vidasını icat etmiştir. Günümüz arıtma teknolojisinin
temelini oluşturan su vidası bugün modern endüstriyel cihazlarda pompa olarak
kullanılmaktadır.
Benzer birçok deneme ile çok uzun yıllar ilkel
yöntemlerle su arıtılmış, 1804 yılında ise ilk belediye su arıtma tesisi
İskoçya’da kurulmuş, dünyada deniz suyu 1850 yıllarında arıtılmaya
başlanmıştır.
İhtiyaç doğrultusunda gelişen su arıtma yöntemleri ve
teknolojisi bugün sadece temiz içme suyu için değil, kullanılan suyun tekrar
doğaya kazandırılması için de kullanılmaktadır.
Tükenebilir bir kaynak olan suyun geleceğini büyük bir
tehlike altında olması toplumları suyu arıtarak tekrar kullanmaya mecbur
bırakmıştır. Özellikle sanayi ve evsel alanlarda kullanılan suların arıtılmadan
tekrar çevreye salınması temiz suların da kirlenmesine sebep olmakta,
gezegenimizin geleceğini riske atmaktadır.
İnsanlığın varoluş tarihi kadar eski olan suyun
arıtılmasına 10 yılı aşkın tecrübesiyle WATERONE, gelişen teknolojiyle beraber
geçmişteki yöntemlerden ilham alarak yeni teknolojiler sunmaktadır.